GİRİŞ

Türkiye’de arabuluculuk, 22.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (“HUAK”) ile bir “alternatif uyuşmazlık çözümü” yolu olarak da adlandırılan arabuluculuk uygulanmaya başlamıştır. HUAK ile yeni bir serbest meslek oluşturulmuş ve arabuluculuk mesleğini icra edecek kişilere “arabulucu” unvanını kullanma yetkisi tanınmıştır. Ülkemizde arabuluculuk zorunlu ve ihtiyari olmak üzere iki şekilde uygulanmaktadır. Yönteme başvuruda iradilik ilkesinin göz ardı edildiği dava şartı arabuluculukta amaç yargı yükünü hafifletmek ve sistemin kişiler tarafın benimsenmesini sağlamaktır. Bu yazıda Arabuluculukla ilgili sıklıkla sorulan sorulara ve cevaplara yer verilmiştir.

1.    Arabuluculuk nedir?

Özel hukuk uyuşmazlığının tarafı olan kişiler, özgür iradeleriyle seçtikleri tarafsız ve uzman bir üçüncü kişinin (arabulucu) önderliğinde, dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra başvurabildikleri bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Arabuluculuk, uyuşmazlığın mahkeme dışı, hızlı ve kesin bir şekilde çözülmesini amaçlayan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir.

Arabuluculuk, başvuru konusunda zorunluluk açısından “zorunlu” ve “ihtiyari” olmak üzere ikiye ayrılır.

  • Zorunlu arabuluculuk: Zorunlu arabuluculuğa tabi uyuşmazlıklar için arabulucuya başvurmuş olmak dava şartıdır. Yani mahkemeye başvurmadan önce arabulucuya gitme zorunluluğu söz Ticari davalar, iş davalarına konu bazı talepler zorunlu arabuluculuk kapsamındadır.
  • İhtiyari arabuluculuk: Tarafların üzerinde tasarruf edebilecekleri özel hukuk uyuşmazlıklarında, arabulucuya gitme zorunluluğu olmadığı halde, uyuşmazlığın çözümü için dava açmadan önce arabulucuya başvurmaları

2.    Kimler Arabulucu Olabilir?

Arabulucu olmak için 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 20. maddede belirtildiği üzere aranan şartlardan bazıları:

  • Hukuk Fakültesi mezunu olmak,
  • Mesleğinde en az beş yıl kıdeme sahip olmak,
  • Tam ehliyetli olmak,
  • Arabuluculuk eğitimi almış olmak ve Bakanlıkça yapılan sınavda başarılı olmaktır.

Arabulucu adayları, arabuluculuk faaliyetiyle ilgili temel bilgiler, iletişim teknikleri, müzakere ve uyuşmazlık çözüm yöntemleri, psikoloji gibi teorik ve pratik bilgileri içeren bir mesleki eğitim aldıktan sonra yapılan sınavda başarılı oldukları takdirde sicile kayıt hakkı elde ederler. Sadece sicile kayıtlı arabulucular, arabuluculuk faaliyetinde bulunabilmektedir.

3.    Arabulucunun Görevi Nedir?

Arabulucuların, aralarında uyuşmazlık bulunan taraflar arasında iletişim sağlamak ve tarafların masada talep ettikleri isteklerin altında yatan asıl ihtiyaçlarının açığa çıkmasına yardımcı olmaktır. Arabulucu, uyuşmazlığın menfaat temelli olarak çözümü için tarafların her birinin faydalı sonuca ulaşması adına taraflara yardımcı olur. Arabulucu Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 15/7’ ye göre sadece tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde bir çözüm önerisinde bulunabilir.

4.    Hangi Uyuşmazlıklar Arabuluculuk Kapsamına Girer?

Kişiler üzerinde serbestçe karar verebilecekleri özel hukuk uyuşmazlıklarının hepsinde çözüm için arabuluculuk alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi kullanabilir. Arabuluculuğun dava şartı olduğu uyuşmazlıklar ise şu şekildedir:

  • 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 73/A maddesiyle Tüketici mahkemelerinde görüşen uyuşmazlıklar açısından arabulucuya başvuru zorunluluğu getirilmiştir.
  • 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/a maddesine göre, TTK’nın maddesinde belirtilen tüm ticari davalar ile diğer özel kanunlarda yer alan ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
  • 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. Maddesine göre bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.

5.    Taraflar Ne Zaman Arabulucuya Başvurabilir?

Hukuki uyuşmazlığın tarafı olan kişiler çözüm için her zaman yardımına ihtiyaç        duyduğu üçüncü bir kişiye başvurabilirler. Türk Hukuku’nda arabuluculuğa başvuru dava açmadan önce ya da dava sırasında yapılabilmektedir. Dava öncesinde   arabuluculuğa başvurulup anlaşma sağlandığı takdirde dava yoluna gitmeye gerek kalmadan uyuşmazlık çözülmüş olacaktır.

Dava açıldıktan sonra ise; taraflar hâkim tarafından bilgilendirilerek arabuluculuğa yönlendirilebileceği gibi taraflar kendileri bu konuda karar verebilirler. Uyuşmazlığın taraflarından biri, dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra, diğer tarafa arabulucuya başvurma konusunda bir teklif sunabilir. Arabulucuya başvurma konusunda karşı tarafa iletilen teklif, 30 gün içinde olumlu cevaplanmazsa reddedilmiş kabul edilir.

Taraflar arabuluculuk yoluyla çözüm üretmek istedikleri takdirde HUAK madde 15/5’e göre mahkeme 3 ayı geçmemek üzere ertelenir, bu süre tarafların birlikte başvurusu üzerine 3 aya kadar uzatılabilir.

6.    Arabuluculuğun İlkeleri Nelerdir?

Arabuluculuk dünyanın bazı ülkelerinde temel yargılama aracı olarak kullanılsa da ülkemizde alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Yani yargılamaya alternatif ve sonuçları dolayısıyla da yargı mercilerine katkıda bulunan bir yöntemdir. Arabuluculuk ülkemizde yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıklarda da uygulandığından, arabuluculuğun bazı evrensel olarak kabul görmüş ilkeleri tüm dünyada arabuluculuğun uygulanmasında gözetilmektedir. Bunların başlıcaları: eşitlik, gizlilik, tarafsızlık ve iradiliktir.

  • İradilik: Tarafların arabuluculuk sürecine başvurma, süreci devam ettirme ve sonlandırma konusunda özgür olmalarıdır. Hiçkimse arabuluculuk sürecine başvurmaya, süreci devam ettirmeye, sonlandırmaya, anlaşmaya veya anlaşmamaya Taraflar her zaman süreci sonlandırmakta serbesttirler.
  • Eşitlik: Arabuluculuğa katılmış olan taraflar statülerine, ekonomik durumları veya eğitim durumlarına bakılmaksızın eşit haklara sahiptir. Arabulucu süreç boyunca taraflar arasındaki eşitliği gözetmekle yükümlüdür. Eşitlik; taraflara eşit söz hakkı vermek, taraflarla yapılan özel görüşme sayıları gibi birçok noktada önem arz
  • Gizlilik: Arabulucu, taraflar ve sürece katılan üçüncü kişiler arabuluculuk sayesinde edinilmiş olan bilgi ve belgeleri gizli tutmakla yükümlüdür. Ancak taraflar her zaman bu gizliliği kaldırabilir veya sınırlayabilirler. Arabulucu ile taraflardan birinin birlikte yaptığı özel görüşme dahilinde olanlar bile tarafın rızası dışında diğer tarafa dahi Arabuluculuk süreci dolayısıyla elde

edilen bilgi, belge, ikrar ve teklifler mahkeme aşamasında delil olarak kullanılamaz. Bu belgeler mahkemeye sunulmuş olsa dahi hükme esas alınamaz.

  • Tarafsızlık: Arabulucunun süreç boyunca tarafsız olması yani taraflara eşit mesafede olmasıdır. Arabulucu bir taraf lehine süreci yönlendiremez. Ayrıca arabulucu tarafsızlığına şüphe edilmesine neden olacak bir durumun varlığı halinde tarafları derhal Taraflar ancak sürecin devamını birlikte talep ederse aynı arabulucu görevine devam edebilecektir. Aksi halde arabulucunun tarafsız davranamayacağını düşünen taraflar sürecin başka bir arabulucu ile devam etmesini talep edebilirler, aynı şekilde tarafsızlığını koruyamayacağını düşünen arabulucuda görevi üstlenmeyi reddedebilir.

7.    Arabuluculuğun Avantajları Nelerdir?

Arabuluculuk dava yoluyla karşılaştırıldığında, dava yolunun karmaşık olması, daha uzun sürmesi, maliyetli olması, aleni olması gibi özelliklerinden ötürü arabuluculuğun birçok avantajı ortaya çıkmaktadır. Şöyle ki;

  • Arabuluculuk ekonomiktir; dava sırasında yapılan masraflar, vekalet ücretleri ve dava sürecinin uzun sürmesinden kaynaklanan hakkın geç alınması karşısında arabuluculuk daha makul ücretlerle çözüme ulaşmayı
  • Arabuluculuk hızlı çözüm sağlar. Davaya konu uyuşmazlıkların çözümü, yargıda dava yükünün çok olması sebebiyle çok uzun zamanlar almaktadır. Oysa arabuluculukta uyuşmazlıklar kanunen belli sürede bitirilme şartının yanında dava yoluna kıyasla çok kısa sürede çözüme ulaşmış olacaklardır.
  • Arabuluculuk süreci gizlidir. Arabuluculukta gerek süreç gerekse süreçte elde edilen bilgi ve belgeler gizli olduğundan; tarafların ticari sır nitelikteki bilgileri, ticari itibarları, ilişkileri gibi korunan değerleri alenileştirilmeden uyuşmazlığın çözümü sağlanabilmektedir.
  • Arabuluculukta sürecin kontrolü taraflardadır. Dava yolu hak temelli olduğundan mutlaka bir kaybeden olacak ve tarafların sürece etkisi olamayacaktır. Oysa arabuluculukta kontrol tarafların elinde olup, süreç iradi olduğundan aleyhlerine bir durumu kabule zorlanamayacak olan taraflar istemediği bir sonuçla karşılaşma olasılıkları olmadan masaya oturmaktadırlar.
  • Arabuluculuk kişiler arasındaki ilişkileri korur. Arabuluculuk temelinde dostane çözüm yolunu benimsediğinden; var olan ilişkilerin korunmasını veya bozulan ilişkilerin düzeltilmesini sağlar.

8.    Arabuluculuğun Anlaşma İle Sona Erdiği Durumda, Taraflardan Biri Anlaşmaya Uymazsa   Ne Olur?

Arabuluculuk sonunda anlaşma ile bitmesi durumunda taraflar arasında bir “Anlaşma Tutanağı” imzalanıyor. Taraflar, imzalanan anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Şerh içeren anlaşma ilam niteliğinde belge sayılır. Ayrıca taraflar, arabulucu ve taraf avukatları tarafından imzalanan anlaşma belgesi şerh aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır. Bu anlaşma her iki tarafı da bağlamakla birlikte, taraflar anlaşılan konularda birbirlerine dava açamazlar.

9.    Arabuluculuk Ücreti Nasıl Ödenir?

Arabuluculuk faaliyeti sonunda arabulucu Ücret Tarifesi’ne göre ücrete hak kazanır. Arabulucunun ücreti taraflarca aksi kararlaştırılmadıysa taraflarca eşit olarak karşılanır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hallerinde, iki saatlik ücret tutarı Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır.

10. Arabuluculuk Toplantısına Katılmayan Tarafın Hukuki Sorumluluğu Nedir?

Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilirler.    İşverenin    yazılı    belgeyle    yetkilendirdiği    çalışanı    da görüşmelerde işvereni temsil edebilir ve son tutanağı

Arabuluculuğa tabi iş hukuku uyuşmazlıkları ile ilgili bir tarafın arabuluculuk yapılması için başvurması halinde, her iki tarafın da belirlenen ilk toplantıya katılması yükümlülüğü vardır. Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf iş mahkemesinde dava açılması halinde kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca ilk toplantıya katılmayan bu taraf lehine avukatlık vekalet ücretine de hükmedilmez.

Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. Yani, her iki taraf yaptığı masrafları ve harçları kendisi öder. Ancak bu halde haklı çıkan taraf lehine yasal avukatlık ücretine hükmedilebilir.

11.   Hangi Uyuşmazlıklar İçin Arabuluculuğa Başvurulamaz?

Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri hukuki sorunlara ilişkin uyuşmazlıklar arabuluculuk yoluyla çözülemez. Tarafların üzerinde tasarruf edemeyeceği uyuşmazlıklar; kamu hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar ile aile hukuku gibi özel hukuk alanlarına ilişkin bazı hukuki problemler de arabuluculuk yoluyla çözülemez.

Ceza Muhakemesi Kanununa göre uzlaştırma/uzlaşma kapsamında olan bir suç ile bağlantılı uyuşmazlıklar da arabuluculuk kanununun kapsamı dışındadır. Bu uyuşmazlıklar için Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre uzlaşma yoluna gidilerek çözüm sağlanmalıdır.

Tarafların arabulucuya gidemeyecekleri diğer uyuşmazlıklar şunlardır:

·         Ceza davaları,

·         Nüfus kaydının düzeltilmesi veya değiştirilmesi davaları,

·         Çocuğun velayeti,

·         Aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar,

·         İdari yargının yetkisine giren tam yargı davası ve iptal davası,

·         Vergi hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar,

·         İş hukukundan kaynaklanan hizmet veya iş kazasının tespiti vb. gibi tüm tespit davaları.

 

 

 

 

-Bu doküman Türkiye’de hukuk alanındaki gelişmeleri paylaşmak amacıyla hazırlanmıştır. Hukuki bir görüş,̧ tavsiye veya yönlendirme olarak değerlendirilmemelidir. Özel sorular bakımından hukuki danışman görüşü alınmalıdır.

© 2023 Ülken Hukuk Bürosu

PDF