GİRİŞ
Rekabet Hukukuna ilişkin ilk yasal düzenleme 1890 yılında Sherman Act isimli kanunla Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılmıştır. Türkiye’de Rekabet Hukukuna ilişkin düzenleme ise ilk olarak 1994 yılında şu anda da yürürlükte olan 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile olmuştur. Kanunun 1. maddesinde açıklandığı üzere;
“Bu Kanunun amacı, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamaktır.”
4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, mal ve hizmet piyasalarında faaliyet gösteren ya da bu piyasaları etkileyen her türlü teşebbüsün aralarında yaptığı rekabeti engelleyici, bozucu ve kısıtlayıcı anlaşma, uygulama ve kararlar ile piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek amacı ile rekabeti önemli ölçüde azaltacak birleşme ve devralma niteliğindeki her türlü hukuki işlem ve davranışlara yönelik tespit, tedbir, düzenleme ve denetlemeye ilişkin hükümler içermektedir.
Covid-19 salgınının tüm dünyada yayılması ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” olarak nitelendirilmesi ile birlikte tüm dünyada ve Türkiye’de özel ve kamu sektöründeki kuruluşlarca sosyo-ekonomik tedbirler alınmaya başlanmıştır.
I.COVID-19 SALGINININ REKABET KURULLARININ ÇALIŞMALARINA ETKİSİ
I.1. Covid-19 salgınının etkisiyle tedbir alan kuruluşlar arasında rekabet kurulları da yer almaktadır. Dünya genelinde rekabet kurulları ilk olarak kendi çalışma koşullarına yönelik tedbirler almışlardır. Çoğu ülkede rekabet kurumları ilk olarak yüz yüze görüşmeleri askıya alarak evden çalışma ve/veya dönüşümlü çalışma modeline geçmişlerdir. Bu çalışma modeli işleyişte yavaşlamalara sebebiyet vermiştir.
I.2. 22 Mart 2020 tarihli ‘COVID-19 Kapsamında Kamu Çalışanlarına Yönelik İlave Tedbirler ile İlgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile tüm kamu kurumu ve kuruluşu çalışanlarının ihtiyacı karşılayacak asgari sayıda personelin hazır bulundurulması koşulu ile uzaktan veya dönüşümlü çalışmaya geçebilmesi için gereken yetkilerin idari otoritelere tanındığı bildirilmiştir. Söz konusu genelgenin yayınlanması ile birlikte Rekabet Kurumu tarafından da çalışma koşullarında bir değişiklik yapılabileceği öngörülmektedir. Nitekim, Rekabet Kurumu 6 Nisan 2020 tarihli Covid-19 Koruma-Kontrol Önlemi Duyurusu ile tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına alan Covid-19 virüsü salgını nedeniyle alınan korunma-kontrol önlemleri çerçevesinde, kuruma yapılacak tüm başvuru, dilekçe ve bilgi-belge sunumu işlemlerinin kurumun internet adresinde yer alan e-Devlet kapısı üzerinden ulaşılan “Rekabet Kurumu Başvuru Portalı” bağlantısı kullanılarak yapılması gerektiğini bildirmiştir.
Covid-19 salgını nedeni ile hem rekabet kurumu hem de şirketler nezdinde çalışma koşullarında yapılan yeni uygulamalar sonucunda; birleşme ve devralma bildirimleri, inceleme ve sonuçlandırmalarda yavaşlama ile şirketlerin belge sunma ve savunma sürelerine uyma konularında zorluklar yaşanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
II. COVID-19 SALGINI VE TÜRKİYE’DE REKABET HUKUKU KAPSAMINDA ALINAN ÖNLEMLER
II.1. Covid-19 salgını ile birlikte bu salgından etkilenen ülkelerde gıda, tıbbi malzeme, maske, kolonya, dezenfektan gibi ürünlere zorunlu olarak artan ihtiyaç ile birlikte bu sektörlerdeki hakim durumda olan teşebbüslerin tek yanlı davranışları ya da teşebbüslerin anlaşma şeklinde rekabeti sınırlayıcı eylemlerin gerçekleşmemesi için çeşitli tedbirler alınmaya başlanmıştır.
II.2. Türkiye’de bu konu ile ilgili Rekabet Kurumu tarafından ilk açıklama gıda sektörüne ilişkin olarak gelmiştir. Rekabet Kurumu 23 Mart 2020 tarihli duyurusunda; Küresel Covid-19 salgınının yaşandığı bugünlerde, yaş meyve ve sebze piyasası başta olmak üzere ülkemiz gıda piyasasında fırsatçı bir yaklaşımla fahiş fiyat artışları yapıldığı gözlendiği ve Rekabet Kurumu’nun, söz konusu fiyat artışlarını ve bu artışa katkı sağlayan tüm aktörleri yakından takip etmekte olduğu, bu kapsamda, yaş meyve ve sebze başta olmak üzere gıda piyasasında rekabeti bozucu eylemlerde bulunan kişi ve kurumlar (üretici, aracı, taşımacı, nihai satıcı gibi her türlü aktör) hakkında Rekabet Kanunu ile belirlenen en ağır idari para cezası uygulanacağı konusunda uyarıda bulunmuştur.
25 Mart 2020 tarihinde ise Rekabet Kurumu Başkanlığınca yapılan yaş meyve sebze fiyatlarına ilişkin basın açıklaması ile daha önce uyarıda bulunmalarına rağmen bu konuda halen suistimallerin devam ettiği, yaş meyve ve sebze piyasası başta olmak üzere gıda piyasasında “nasıl olsa alacaklar” diye fırsatçı bir yaklaşımla fahiş zamlar yapanları en ağır şekilde cezalandıracağı bu konuda soruşturmaların Kurul toplantısı ile karara bağlanacağı ve en ağır cezaları verip bu kişi ve teşebbüsleri kamuoyuna ilan edeceklerini duyurmuştur.
II.3. Covid-19 salgının beraberinde getirdiği ekonomik çalkantı özellikle tedarik zincirlerinin bozulmasına sebebiyet vermektedir. Bu süreci atlatmak açısından devletlerin rekabet hukuku kurallarını ihlal etmeden piyasanın sürekliliğini sağlamayı amaçladıkları görülmektedir. Avrupa Rekabet Ağı (European Competition Network – ECN) yayınladığı rehber açıklamada, kıt ürünlerin tüm tüketicilere arzını ve adil dağıtımını sağlamak için gerekli olan geçici iş birliklerine müdahale etmeyeceğini, ancak iş birliğinin yasallığı konusunda en ufak bir şüphenin olması durumunda müdahale edeceğini açıklamıştır.
SONUÇ
Dünya’da ve Türkiye’de Covid-19 salgını sebebiyle rekabete hukukuna uygun olmayan işlemler için yaptırım uygulanması hususunda Rekabet Kurumlarının işlemlerini yoğunlaştırdığı ve hızla önlemler aldığı gözlemlenmektedir. Şirketlerin Covid-19 salgının yarattığı endişe ve belirsizlik ortamında daha da dikkatli olup rekabet kurallarına uygun bir şekilde faaliyetlerine devam etmesi büyük önem arz etmektedir.
– Bu doküman Türkiye’de hukuk alanındaki gelişmeleri paylaşmak amacıyla hazırlanmıştır. Hukuki bir görüş, tavsiye veya yönlendirme olarak değerlendirilmemelidir. Özel sorular bakımından hukuki danışman görüşü alınmalıdır.
– © 2020 Ülken Hukuk Bürosu |